Açılımı “Bayerische Motoren Werke” olan Bmw markasının hikayesi sizler için derlendi.
BMW’nin resmi sloganı Gerçek Sürüş Keyfi anlamına gelen ‘sheer driving pleasure‘dır.
BMW, kabaca Bavyera Motor İşleri Şirketi anlamına gelen Bayerische Motoren Werke GmbH’nin kısaltmasıdır. İsim, şirketin Almanya’nın Bavyera eyaletindeki kökenine dayanıyor. Aynı zamanda BMW’nin orijinal ürün yelpazesini de göstermektedir.
Bugünkü BMW AG’nin kökeni, 1913’te uçak motorları üretmeye başlayan Rapp-Motorenwerke GmbH’ye dayanmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rapp, Alman İmparatorluğu’nun hava kuvvetlerine uçak tedarik etmekteydi.
İnsanlar karayolunda seyahatlerini tren ile yapıyorlardı. O yüzden otomobiller henüz ana akıma girmemişti.
Rapp Motorenwerke Bmw oldu
Bmw Hikayesi Devam Ediyor…
Rapp Motorenwerke’nin genel merkezi Bavyera’nın başkenti Münih’teydi. Uçak motoru üreten bu şirket 1916’da iflas etti. Kısa bir süre sonra Rapp şirket adını değiştirdi. 1917’de şirket Bayerische Motoren Werke GmbH olarak tanındı. BMW’nin Rapp şirketindeki kökeni de logoda görülebilir.
Şirket Alman ordusu tarafından 600 adet motor siparişi almıştı. Ayrıca Bu süreçte şirketin kurucusu Karl Rapp‘ın işine son verildi.
BMW adı bir süreliğine ortadan kayboldu
Ağustos 1918’de Bayerische Motoren Werke GmbH bir anonim şirket oldu. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi, Versailles Antlaşması’nın Almanya’nın bunları yapmasını yasakladığı için uçak motorlarının yapımını durdurdu. Böylece BMW, odağını demiryolu frenlerine ve yerleşik motorlara kaydırdı. O kadar başarılı oldu ki, Berlin merkezli fren şirketi Knorr-Bremse AG 1920’de BMW’nin çoğunluk hissesini aldı, şirketi entegre etti ve Münih’e taşıdı. Bayerische Motoren Werke GmbH, bağımsız bir şirket olarak, kısa süreliğine de olsa ortadan kayboldu.
1922’de, büyük yatırımcı ve uçak inşaatı öncüsü Camillo Castiglioni, Knorr-Bremse AG’nin ana hissedarıydı. BMW şirket adını satın aldı ve çalışanlar, üretim tesisleri ve şirket logosu ile birlikte motor yapım operasyonlarını devraldı ve her şeyi BFW, Bayerische Flugzeugwerke AG’ye devretti.
Aynı yıl şirket, BFW’nin Lerchenauer Strasse’deki fabrika binalarına taşındı ve adını Bayerische Motoren Werke AG olarak değiştirdi. Ve böylece BMW adı ikinci kez ticari sicile girdi.
Tüm bunlar, BMW AG’nin BFW’nin yasal halefi olduğu anlamına gelir. BMW Group’un şirket merkezi ve ana fabrikası, bu güne kadar Münih Milbertshofen’deki eski BFW tesisinde. Uçak üreticilerinin BMW AG’ye miras olarak bıraktığı bir şey daha var: BFW’nin kuruluş tarihi olan 7 Mart 1916, BMW’nin resmi doğum günü olarak kabul ediliyor.
Hikaye kısmı buradan sonra başlıyor bilgi alıp çıkacakları uğurluyor kalanlarla Bmw hikayesine sil baştan giriş yapıyoruz…
Günümüz gençlerinin artık sahip olma hayalinden bile çekindiği Bmw markasının temelleri Karl Rapp tarafından atıldı. En önemlisi ise ilk yıllarında uçak motoru üretimi yapmalarıydı. “Bmw’ye de bu yakışırdı”. Rapp Motorenwerke ismiyle anılan şirket Karl Rapp‘ın kovulmasına kadar böyle anılmaya devam etti. Kovulduktan sonra isim değişti.
Yeni İsim “Bayerische Motoren Werke” Yani Bmw oldu.
Bmw hikayesinde yeni adım ise isimdi. Bununla birlikte Şirket bazı satın alımlar yapmaktaydı bunlardan en kritiği ise Fahrzeugtechnik Eisenach A.G. şirketi oldu.
Fahrzeugtechnik Eisenach A.G. şirketi 1896 yılında kurulan bir şirkettir. Bu şirket motosiklet üretmekteydi, daha sonraları Almanya’da Daimler ile ilk araba üreten firmalardan oldu.
Bmw’nin uçak motorundan otomobile geçişinde ki en önemli faktör finansman olarak kötüye gidiyor olmasıydı. Bu finansal krizi fırsata geçiren Camillo Castiglioni abimiz olur. Bu abimiz o dönem Avrupa’nın açık ara en zengin insanıydı Camillo’nun ilgisinin uçaklara olmasından kaynaklı Bmw radarında olan bir şirketti.
Finansal olarak çöküşe geçen Bmw onun için bir fırsattı ve şirketin neredeyse tamamını satın aldı. Hali hazırda 600 adet motor siparişi olan şirketi doğru finansman ve üretim şekliyle ayağa kaldırmakta başarılı bir yol izlemiştir.
Camillo Castiglioni o kadar zengindi ki Fransız Frangına yaptığı manipülasyonlarla Frangın yüzde kırk değer kaybetmesine neden olmuştur. Buna karşılık Fransız hükümeti Amerikalı yatırımcılar ile anlaşma yapar ve Fransa ekonomisini tekrardan düzlüğe çıkarırlar. Camillo Castiglioni bu olaydan sonra parasının büyük çoğunluğunu kaybeder. Servetini kaybedince Deutsche Bank önderliğinde Almanya’nın 3 bankası bir konsorsiyum kurar ve Bmw’nin yönetimini ele geçirirler.
Almanya 1.Dünya savaşını kaybettiğinde imzaladığı anlaşmanın adı Versay Antlaşması;
Bu antlaşmanın maddelerinden birisi olarak askeri üretimlerini sıfıra kadar indirmek zorunda kaldılar. Ordu için hiç bir şey üretemez hale gelmişlerdir, Bmw de ordu için uçak motoru üretmekteydi. Bmw bu sebeplerden yeni bir arayış içine girdi o arayışların sonucu olaraktan motosiklet ve otomobile yöneldiler.
Bmw Hikayesi ‘ne Motorsiklet ile Devam…
1922 yılına gelindiğinde ana merkeze geçerler ve hala oradadırlar. Bmw’nin ilk motoru olan R-32’yi burada üretilmiştir. İlk otomobil lisansını Austin Motor Company’den tasarım lisansı alırlar ve Austin 7′yi üretirler.
1932’ye gelinince Bmw 3/20 yi üretmişlerdir bu modelin espirisi tasarımının tamamen Bmw’ye ait olmasıydı.
1933’te ilk 6 silindirli motoru üretti ve Bmw 303 modeline koydu. İlk kez böbrekler o modelle hayatımıza girdi.
1937 senesinde yaptıkları ilk iş olan motosiklet üretimine geri döndüler ve 279 km/h ile dünya hız rekorunu kırdılar.
Hız kadar kafaya takılan bir şey daha vardı Aerodinami. Araçların aerodinamilerini geliştirmek için ortaya çıkardığı döneminin ötesinde olan 328 modelini ürettiler.
Bmw hikayesi devam ediyor
İkinci Dünya Savaşı
İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle Bmw otomobil üretimini durdurur. Uçak motoru üretimine tekrar başlar ve Alman ordusu için motosiklet üretmeye devam ederler. İlk defa bu dönem yabancı işçi çalıştırmaya başladılar. Ayrıca Savaşın sonlarına yakınken müttefik güçler tarafından ele geçirilmek istenmeyen şirket yönetimi bazı tedbirler almaya başlar.
Fakat Bu tedbirler şirketin üretim yönünü tamamen değiştirerek tencere tava üretimine başlatmıştır. Bunun amacı müttefiklere karşı sempatik gözükmektir. Savaş boyunca Alman ordusu için uçak motoru ve motosiklet üreten üretimde savaş esirlerini dahi çalıştıran şirket tencere tava üretmekle müttefik devletlerin radarından kaçamamıştır.
Savaştan sonra müttefikler şirkete el koyarlar ve teknolojileri kendi ülkelerine götürürler. Şirket hiç bir şey üretemez hale gelir, 1950’lerin ortalarına kadar hiç bir şey üretemeden süreç devam eder.
Almanya için ağır olan savaş sonuçları ülkeye bir çok bedel ödetmiştir. Ekonomik olarak buhran yaşayan Almanya Hükümeti bu durumu aşmak adına ülkesinde bulunan ileri gelen şirketlere yardım eli uzatmaya karar verir.
Devlet desteği ile tekrar üretime başlayan şirket 501 adı verilen modeli ile üretime başlar. Bu model beklentiyi karşılamasa da şirket 501 sayesinde kendini bir çok alanda geliştirdi.
Ekonomik olarak küçük modeller üretmeye başlayan şirketin dikkat çeken İso İsetta modeli;
Isetta, Iso Autoveicoli tarafından 1953-1955 yılları arasında üretilen bir mikro otomobil modelidir. Araç, bunun yanı sıra İspanya, Belçika, Fransa, Brezilya, Almanya ve Birleşik Krallık’ta da lisans altında üretilmiştir. Yumurta şekli ve kabarcık benzeri pencerelerinden dolayı kabarcık arabası olarak da bilinir hale geldi ve bu tanım benzer diğer araçlara da verildi.
1955 yılında BMW Isetta, 3 litre yakıt tüketim değerine sahip dünyanın ilk seri üretim otomobili olup 161,728 adet satış rakamı ile en çok satan tek silindirli motora sahip otomobildi.
Bu satışların karşılığı olarak ekonomik anlamda rahatlayan şirket Mercedes ile rekabete başladı.
Mercedes 300 SL’e rakip olarak 507’yi piyasaya sürdü.
Siz olsanız hangisini seçerdiniz?
Üretime geçtikten sonra ilk 15 yılda iyi satış yapan şirketin pazar payını düşük kar getiren İsetta modeli oluşturmaktaydı. Nitekim bu düşük karlılık zararı da beraberinde getirdi ve şirket tekrardan düşüşe geçti.
1959 Yılında Daimler-Benz Tarafından Satın Alınmaya Çalışılmış.
Üstelik Yılanın başını küçükken ezmeye çalışan Mercedes’in bu satın alma girişimine Bmw yönetim kurulundan ret kararı çıkar.
Tekrardan yapılanmaya giren şirketi bir kez daha devlet desteği kurtardı, yeni bir finansal yapı ile yeni bir döneme başladılar. Savaş baskısı olmaksızın büyümeye başlayan şirketin amacı genişlemek değil ilerlemekti. Günümüz klasiklerinin temellerini bu dönemde attılar.
BMW Yeni Sınıfı ( Almanca : Neue Klasse ), Alman otomobil üreticisi BMW tarafından 1962 ve 1977 yılları arasında üretilen bir sedan ve coupe serisiydi .Bu modeller, şirketin 1950’lerdeki mali krizinden sonra BMW’nin ödeme gücünü rahatlattı ve BMW otomobillerinin spor sedan kimliğini oluşturdu.
Yarışma için 1972 yılında Lamborghini ile ortak araba üretme işine girişirler ve teklifleri şudur;
Biz size yürüyen aksamı ve motoru verelim sizde tasarımı yapın. Batmak üzere olan Lamborghini bu işin altından kalkamaz ve Bmw otomobili kendi üretir. Ayrıca Üretilen bu model model M1 dir.
M1 olarak çokta bilinmeyen bu model M3 ün aslında babasıdır. M3’te kullanılan motor M1 ile ortaktır. M1’de silindirler revize edilerek 6’dan 4’e düşürülmüştür onunda sebebi sığması içindir.
Elektrikli ilk modeli olan 1602e yi 1972 yılında üretmiş. 30 km menzili olması sebebiyle üretimine devam edememiştir.
Bmw Hikayesi Devam Ediyor ! Yeni Kompleksini Münih’te Açmak İçin Kolları Sıvadı
Tasarıma çok önem veren marka 4 silindirli binası ile dikkat çekmiştir. Münih’in simgelerinden biri haline gelmektedir.
BMW LOGOSU
Firmanın o günlerde toplum tarafından tanınmadığını söylenirken ilk logo yine 1917 yılında ortaya çıktı. İki adet altın çemberin arasında yer alan BMW yazısına yer veriliyor. Ayrıca Herkesin uçak pervanesi bildiği sembolünse aslında Bavyerayı temsil ettiği açıklandı.
Bavyera’nın bayrağı olduğu söylenen sembol için Jakobs “Renkler, Bavyera eyaletinin bayrağının renklerini temsil ediyor. Ancak bu dizayn, orijinal bayrağın ters şeklinde tasarlanıyor” ifadelerine yer verdi.
Rapp Motorenwerke’den 1917 yılında ayrılan BMW’nin logosuna bakalım. Uçak pervanesi efsanesiyse ilk yıllarda uçak motoru ürettiği zamanlarda yapılan reklamlardan kaynaklı. Ayrıca Jakobs konuyla ilgili çaba sarf etmediğini söylüyor. ”Uzun süredir BMW bu hatayı düzeltmek için bir çaba sarf etmiyor. BMW logosunun bir pervane olduğu söylentisi tamamen bir efsane.” sözlerine yer verdi.
Bmw modelleri anlatmakla bitmeyeceği için kuruluş dönemi modellerine elimden geldiğince yer vermeye çalıştım. Bir başka model hikayesinde görüşmek üzere…